20. İzmir Kısa Film Festivaline dikkat çeken gala

Kentin markalaşan dev organizasyonu İzmir Kısa Film Festivali, Buca Belediyesi ev sahipliğinde 20’inci kez kapılarını açtı. Buca Belediyesinin yanı sıra T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bayraklı Belediyesi, Konak Belediyesi ve Fransız Kültür Merkezi’nin desteğiyle 20’inci yaşında dopdolu programla perde açan festivalin açılış töreni, Buca Belediyesi Kültür Sanat Merkezi’nde (BBKSM) gerçekleştirildi.  

Buca Belediye Başkanı Av. Erhan Kılıç’ın ev sahipliği yaptığı açılış törenine; Türk sinemasının ünlü isimleri Mustafa Alabora, Selda Alkor, Farah Zeynep Abdullah, Metin Akdülger, film yapımcısı Yrd. Doç. Dr. Nurdan Tümbek Tekeoğlu; dünya sinemasının önemli temsilcilerinden Alman aktör Marc Rissmann, Rumen Aktiris Ana Ularu, Yönetmen Ömür Atay, Sanat Yönetmeni Natali Yeres Görüntü Yönetmeni Arda Yıldıran, Festival Direktörü Yusuf Saygı, festival jürisi ve festival filmlerinin yönetmenleri katıldı.  

Özel seçkilerle beraber 300’ün üzerinde filmi ücretsiz olarak seyirciyle buluşturan festivalin galasında, Yeşilçam’ın efsane sanatçıları Ayhan Işık, Belgin Doruk, Kemal Sunal ve Türkan Şoray performans sanatçıları tarafından canlandırıldı. Festivalin açılışı, Mustafa Alabora’nın başrolünde oynadığı, Gülsün Odabaş’ın yönettiği Son Eylül filminin gösterimiyle gerçekleştirilirken, Dolce Band müzik grubu şarkılarıyla keyifli anlar yaşattı. 

20. İzmir Kısa Film Festivali’nin tanıtım filmlerinin ardından açılış törenine geçildi. Törende ilk konuşmayı Festival Direktörü Yusuf Saygı yaptı. 20 yıllık dev projede emeği geçen herkese teşekkür ederek sözlerine başlayan Saygı, “Bu sene 20’inci yılımız. 20 yıl bizim için uzun bir süre oldu. Bir film gösterimi günleriyle başlayan maceramız bu sene Türkiye’nin en büyük kısa film festivaline dönüştü” diye konuştu.  

Saygı’nın ardından kürsüye gelen Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, festivale ev sahipliği yapmaktan gurur duyduğunu ifade ederek, “Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, sanata verdiği değeri ‘Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir’ sözleriyle vurgulamıştır.  Bizler kentin kanaat önderleri olarak, sinema sanatıyla birlikte sanatın her dalını kent geneline yaymak ve kentin tüm dinamikleri tarafından benimsenmesini sağlamak için çalışmalarımızı var gücümüzle yürütüyoruz. Mustafa Kemal Atatürk bize bu yolu gösterdi, biz de o yolda yürümeye devam edeceğiz" dedi. 

Buca’da çok sayıda sanatsever olmasına karşın tiyatro ve sinemanın olmadığını söyleyen Kılıç, Bucalı genç yeteneklerin yetişmek için elini taşın altına koyduğunu dile getirerek, “Biz göreve gelirken öncelikli hedeflerimiz arasına bu eksikliği kapatmayı koyduk. Kentin hak ettiği ölçüde salonlara bir an önce kavuşabilmesi adına elimizi taşın altına soktuk.  İzmir’de sanatın kalbinin atacağı yepyeni bir sanat arenası kurmayı planladık; ayrıca kuracağımız Buca Sanat Akademisi ile çocuk ve gençlerimizin; resimle, müzikle, tiyatroyla, sinemayla, baleyle birlikte büyümelerine olanak yaratmayı amaçladık. Halihazırda yapımı süren Buca Belediyesi Gösteri Sanatları Merkezini zenginleştirecek çalışmalarımızla da ilçemizdeki sanatçıların gelişmesine ve yeni sanatçıların yetişmesine öncülük edeceğiz.  İzmir’in Buca’dan çıkacak sanatçılarla gurur duymasına vesile olacağız" şeklinde konuştu.