Fransız ordusu 70 yıl sonra ilk kez kendi halkına karşı

Fransa’da aylar önce petrol ürünleri fiyatlarına zam nedeniyle başlatılan ancak kısa sürede Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron karşıtı eylemlere dönüşen protestolar devam ediyor. Cumhurbaşkanı Macron, Sarı Yeleklilerin eylemlerini durdurmak için giderek sert ve otoriter bir eğilim sergiliyor. Ordunun hassas noktaları korumak adına harekete geçirilmesi, 1947 ve 1948’teki büyük grevlerden bu yana Fransa'da ilk kez yaşanıyor. Fransız ordusunun 70 yıl sonra ilk kez kendi halkıyla karşı karşıya geleceği belirtiliyor. Alınan tedbirlere tepkiler ise giderek artıyor. Fransız internet gazetesi Mediapart, Cumhurbaşkanı Macron'u “sınırsız ve hafızasız” olarak nitelendirdiği haberinde “otoriter sersemlik” olarak algıladığı bu duruma tepki gösterdi.

Cumhurbaşkanı Macron, Sarı Yelekli eylemcilere karşı polisin yükünü hafifletmek ve hassas noktalara konuşlandırmak iddiasıyla 7 bin ila 10 bin askeri harekete geçirdiğini duyurmuştu. Mediapart haber sitesine konuşan bir general, ordu içindeki bazı albayların hükümetin eylemleri durdurmak amacıyla attığı bu adımı hukuk devleti açısından yaşanan tehlikeler konusunda endişeli bulduklarını ifade etti. Eski bir albay olan Michel Goya ise, “Eğer eylemciler askerlerin koruduğu binalara yönelirse ne olacak? Ya ordu prestij kaybederek çıkacak ya da devlet eliyle gerçekleşen ve tüm sorumluluğun ordunun üzerine atılacağı bir katliam olur.” dedi.

Halk ile ordunun karşı karşıya getirilmesi girişimi medya ve insan hakları kurumları ile ülkenin aydınları tarafından çok sert bir şekilde eleştirildi. Hükümet, geçtiğimiz hafta meydana gelen yakma yıkma olaylarının yaşandığı Paris’teki Champs-Elysées Bulvarı'nı da Sarı Yeleklilerin eylemlerine kapattı. Birçok akademisyen imza atıp yayınladıkları ortak açıklama ile iktidarın otoriter sapmaları karşısında Sarı Yelekliler ile “suç ortağı” konumuna düşeceğini ilan etti. Akademisyenler, eylemcilere karşı savaş silahlarının kullanılmasına son verilmesini isteyerek, Sarı Yeleklilerin haklı eylemleri ile dayanışma içinde olduklarını belirttiler.