İSTANBUL (AA) - Tuğtan, "Yıl Sonu Söyleşileri" kapsamında AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, parasal sıkılaştırma ve kredi tarafında alınan önlemlerin 2025’e nasıl yansıyacağını izleyeceklerini anlattı.
Bu sürecin sektöre etkilerini değerlendiren Tuğtan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sıkı finansal koşullar devam ederse 2025'in 2024'ten biraz daha zor olabileceğini öngörüyorum. Eğer bankacılık tarafında finansmana erişim gittikçe zorlaşmaya başlarsa, o zaman bu dalga bir sonraki aşamada sigorta sektörüne de yansıyacaktır. 2024’te bizim sektöre tam yansımadı. 25-30 bandında seyreden enflasyon, 20-25 seviyesine kadar kademeli şekilde inecek faiz haddi ve 45 bandına kadar salınımlı gidebilecek bir dövizin olduğu senaryonun iyimser olduğunu düşünüyorum. Böyle olursa en azından iş programımızın öngörülerini daha rahat yapabiliriz. Eğer böyle olmazsa, o günkü durumlara göre gelişmeleri fiyatlara yansıtmak durumunda kalabiliriz."
Tuğtan, gelecek yıl Anadolu Sigorta’nın 100. yılı olması nedeniyle özel bir öneme sahip olduğunu ve bu dönemde finansal başarıyı daha yüksek bir seviyeye taşımayı hedeflediklerini belirtti.
Şirketin yıl boyunca daha fazla işe dokunacağını, risk analizleri geliştireceğini ve verimli operasyonel süreçlerle başarıya ulaşacağını ifade eden Tuğtan, "Zor bir yıl olacak ama imkansız değil. Başarılabilir bir yıl olacağını düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Mehmet Tuğtan, sektörün 9'uncu ayda tüm branşlarda yıllık yüzde 74 yükselişle 570 milyar liraya ulaşan bir prim yakaladığını belirtti.
Anadolu Sigorta'da prim üretiminin sektörün altında kaldığını ancak seçili branşlarda büyüme stratejisini başarıyla uyguladıklarını aktaran Tuğtan, şunları kaydetti:
"2024'e ilişkin hazırladığımız iş programımızdaki neredeyse tüm hedeflerimizi tutturmuş olacağız. Bu konuda bir sapma öngörmüyoruz. Bizim toplam prim üretimimizin yüzde 40’ı son çeyrekte geliyor. Dolayısıyla ilk çeyrek 16 milyar lira, ikinci çeyrek 15 milyar lira, üçüncü çeyrek 15 milyar lira gibi düşünürsek, son çeyrekte bu büyümenin ötesinde bir büyüme olacağı kesin. Prim üretimimizin yüzde 60'ı ise acentelerimizden geliyor. Türkiye'nin dört bir tarafında acentemiz var ve onlarla büyümeye devam edeceğiz."
Prim üretimi kadar net prim üretiminin önemine dikkati çeken Tuğtan, net prim üretiminin, şirketin ihtiyari reasürans kullanımını sınırlı tutarak riskleri kendi bünyesinde yönetme kapasitesini gösterdiğini ifade etti.
"Kişiselleştirilmiş ürünler odak noktamız olacak"Tuğtan, Anadolu Sigorta’nın 100. yılında önceliklerinin, sigortalı talepleri doğrultusunda geliştirilen kişiselleştirilmiş ürünlerin olacağını belirtti.
Bu doğrultuda, dijital platformlarda çok kanallı geliştirmeler yaptıklarına işaret eden Tuğtan, dinamik fiyatlama modeliyle doğru risk seçimini doğru fiyatla bir araya getirdiklerini hatırlattı.
Tuğtan, teknoloji ve süreç mimarisini yeniden ele aldıklarını belirterek şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bugün kullandığımız sistemler ihtiyaçlarımızı karşılıyor; ancak geleceğin, özellikle 2030 sonrasını düşünerek bugünden planlama yapıyoruz. Teknolojinin oyunu çok hızlı değiştireceğini öngörüyorum. Sigortacılıktaki teknoloji kullanımını bankacılık sektörünün 2010'lu yıllarına benzetiyorum. Bankacılık sektöründeki o hızlı sıçramayı bizim sektör de yaşayacak. Online muayene uygulamamız gibi uygulamalar bugün çok tercih edilmese de 3-5 yıl içinde günlük hayatın doğal bir parçası haline geleceğini düşünüyorum. AR-GE merkezimizin yürüttüğü ADA ve Treat projeleri de geleceğin teknolojilerini içeriyor ancak bugünden bu dönüşümleri tasarlamak durumundasınız."
Yenilenebilir enerjiye 100 milyar liralık teminatTuğtan, 2024’ün ekim ayında yaklaşık 100 milyar liralık temiz enerji projelerine sigorta teminatı sağladıklarını açıkladı.
Rüzgar enerjisinde 678 megavat, güneş enerjisinde ise 223 megavat kurulu gücü sigorta koruması altına aldıklarını belirten Tuğtan, yalnızca sanayi tesislerini değil, bireysel çatı tipi güneş enerjisi panellerini de sigortaladıklarını ifade etti.
Elektrikli araç sigortaları tarafında da önemli bir pazar payına sahip olduklarının altını çizen Tuğtan, bu alanda verilen geniş teminat, sunulan özellikli poliçelerle penetrasyonun artacağını söyledi.
Tuğtan, yenilenebilir enerji ve elektrikli araç sigortalarının gelecekte daha fazla odaklanacakları alanlar arasında olduğunu vurguladı.
"Gerekli adımlar atılmadan serbest tarifeye geçmek sürdürülebilir çözüm olmaz"Mehmet Tuğtan, zorunlu trafik sigortasındaki yüzde 130 hasar-prim oranına dikkati çekerek, bu oranı oluşturan maliyet kalemlerinin başında değer kaybı ve bedeni hasarlar gibi unsurların geldiğini belirtti.
Trafik sigortası sorununun çözümü için ilk olarak Şubat 2023’te Anayasa Mahkemesinin iptal kararı verdiği alanda düzenleme yapılması gerektiğine işaret eden Tuğtan,"Bu alanda düzenlemelerin sigortalı dahil tüm tarafların çıkarına olacak şekilde, doğru bir hesaplama mantığına oturtulması gerekiyor. Böylece hem hukuki süreçlerin yükü hafifletilebilir hem de itirazlar tamamen ortadan kalkabilir. Bu, önemli bir adım olacaktır.” diye konuştu.
Değer kaybı konusuna da değinen Tuğtan, dünyanın hiçbir yerinde bu uygulamanın olmadığını ve bu alanda da bir çözüm üretilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Tuğtan, trafik kazalarının azaltılması için sonuç odaklı bir yol haritası oluşturulması ve buna yönelik aksiyonlar alınması gerekliliğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün fiyatları mecburen tavandan uyguluyoruz. Oysa sigortalıların önemli bir bölümü daha düşük primleri hak ediyor. Ancak sistem uygun olmadığı için herkes aynı tavan fiyattan poliçe alıyor. Önce düzenlemeler yapılmalı ve adil bir fiyatlama ortamı oluşturulmalı. Ardından belirli bir süre sonra serbest tarifeye geçiş sağlanabilir. Gerekli adımlar atılmadan serbest tarifeye geçmek sürdürülebilir çözüm olmaz."
"ZAS, koruma açığının kapatılması için faydalı bir hareket"Penetrasyon artışıyla birlikte koruma açıklarının kapanmasına değinen Tuğtan, "Zorunlu Deprem Sigortası olan DASK'ta yenileme oranı yüzde 56. Burada ilk yapmamız gereken sürdürülebilirliği sağlamak. Bunun için kampanyalar, iletişim çalışmaları ve çeşitli kanallar ya da aracılar üzerinden son tüketiciye ulaşmaya çalışıyoruz. Anadolu Sigorta olarak DASK ve konut sigortasında yüzde 80 seviyesinde yenileme oranına sahibiz." diye konuştu.
Tuğtan, zorunlu afet sigortasının (ZAS) sigortalılık oranını yukarı doğru taşıyacağını, koruma açığının kapatılması için faydalı bir hareket olduğuna işaret etti.
ZAS’ın hayata geçmesiyle birlikte prim kaymalarının da oluşabileceğini vurgulayan Tuğtan, şu ifadeleri kullandı:
"ZAS'ta çerçeveyi çizerken ZAS dışında kalan bölümde ne yapılacağını çok iyi belirlemesi gerekiyor. Bir yandan ZAS’ı mümkün olduğu kadar yaymak, diğer yandan kalan koruma açığını ihtiyari poliçeyle tamamlaması için gerekli iletişimi sağlamak gerekir."
Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mehmet Tuğtan, şirketin 2025'te odaklanacağı 3 temel alandan birinin KOBİ segmenti olacağını ve KOBİ'lere özel ürün paketleri sunmayı planladıklarını söyledi.
Sağlık sigortasının büyüme alanları arasında yer almaya devam edeceğini anlatan Tuğtan, şunları kaydetti:
"Bireysel sigortalarda ise dijitalleşmeyi de kullanarak, kullandıkça öde gibi sigortalının kontrolünü kendi elinde hissettiği ve istediği gibi şekillendirebileceği ürünler geliştireceğiz. 15 branşın tamamında, iyi risk seçimi ve doğru fiyatlandırma yaparak, mümkün olduğunca daha fazla işe dokunarak hareket edeceğiz."
Muhabir: Serap Doğan