Dışişleri Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığının koordinesinde, Deniz Kuvvetleri Komutanlığının amfibi gemileri TCG Sancaktar ve TCG Bayraktar ile Lübnan'a 300 ton insani yardım malzemesi ulaştıran gemiler törenle karşılandı.
Türkiye'nin gönderdiği yardımları taşıyan gemiler Lübnan'da törenle karşılandı
Türkiye'nin Beyrut Büyükelçisi Ali Barış Ulusoy, Beyrut Limanı'ndaki törende, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin dost ve kardeş Lübnan halkına gönderdiği insani yardımı karşılamak için bir arada olduklarını söyledi.
Lübnan'ın son dönemde oldukça sıkıntılı günler geçirdiğini vurgulayan Ulusoy, "İsrail'in saldırganlığı son olarak Lübnan'ı da Lübnan'daki kardeşlerimizi de son derece olumsuz etkiliyor. Bu çerçevede hem Lübnanlı kardeşlerimize yardımcı olmak, onların insani ihtiyaçlarını karşılamak hem de burada zor durumda olan vatandaşlarımızı Türkiye'mize göndermek için bugün iki amaçlı bir operasyon icra ediyoruz." dedi.
Ulusoy, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığının koordinasyonunda ilgili bakanlıkların ve kurumların katkılarıyla icra edilen bu operasyon çerçevesinde Lübnan hükümetine 300 ton insani yardım malzemesini hibe ettiklerini dile getirdi.
Bu insani yardım malzemesi içinde Lübnanlıların bugünlerde en çok ihtiyaç duyduğu çadır, yatak ve battaniye gibi barınma malzemeleriyle gıda kolisi ve hijyen kitlerinin yer aldığını paylaşan Ulusoy, şöyle konuştu:
"AFAD, Türk Kızılay ve bazı insani yardım derneklerimizin ortak çabalarıyla oluşturulan bu insani yardım paketi Türk Deniz Kuvvetlerine ait iki gemimizle Beyrut Limanı'mıza getirilmiş bulunuyor. Biz her zaman olduğu gibi Lübnan Devleti'nin ve halkının yanında olduğumuzu gösteriyoruz. Geçtiğimiz haftalarda da 30 ton tıbbi malzeme ve ilaç yardımını askeri bir kargo çağıyla Beyrut'a getirerek yine Lübnan makamlarına hibe etmiştik."
Gemilerdeki insani yardım malzemesinin boşaltılmasından sonra tahliye talebinde bulunan yaklaşık 2 bine yakın kişinin yine aynı gemiyle Mersin'e yolcu edileceğini bildiren Ulusoy, "Bugünkü operasyonumuzda hem Lübnan'da yaşayan vatandaşlarımıza sahip çıktığımızı hem de Lübnan halkını yalnız bırakmadığımızı en güçlü şekilde gösteriyoruz. Türkiye, Lübnan Devleti'nin ve halkının her zaman yanında olacaktır, yardımlarımız devam edecektir." ifadelerini kullandı.
Lübnanlı yetkililer
Lübnan Çevre Bakanı ve Hükümet Acil İşler Komitesi Başkanı Nasır Yasin de Lübnan'ın İsrail'in saldırıları sonucu ortaya çıkan devasa bir insani kriz yaşadığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"İsrail saldırılarıyla tüm Lübnan topraklarına yönelik sistematik ve yıkıcı savaş yürütülüyor. Türkiye'den yapılan insani yardımlara ilişkin, Türkiye Lübnan'ın dostu ve kardeşidir. Türkiye daima Lübnan'ın yanında yer almıştır. Önceki krizlerde, 2006'da, liman patlaması olayında ve şu anda Türkiye hep Lübnan’ın yanında durmuştu. Bu yardımlardan dolayı, Türkiye hükümetine, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, yine bu 300 tonluk yardımın ulaşmasında yardımcı olan Sayın Büyükelçi'ye ve tabii ki Türk halkına teşekkürlerimizi sunarız. Bu yardımların nasıl dağıtılacağı konusunda dün oluşturduğumuz bir komisyon bulunuyor. Valiler ve resmi kurumlar üzerinden Lübnan halkına bunların dağıtımı yapılacaktır."
Lübnan Yüksek Yardım Kuruluşu Başkanı Tümgeneral Muhammed Hayr, şahit olunan durumun İsrail'in açtığı savaşın sonuçları olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Lübnan halkı nasıl ki zamanında tüm medeniyetlerin yanında yer aldıysa, bugün de medeniyetlerin Lübnan halkının yanında yer aldığını görüyoruz. Maalesef, Lübnan halkına karşı açılan savaşta, dünyada kullanılmayan tüm suçlar kullanılmıştır. İsrail bu savaşta her türlü yöntemi kullanmıştır, psikolojik savaş, sinir savaşı gibi her türlü savaşı kullanmıştır. Bunun için yalnızca İsrail'in yerinden edilenlere yönelik topraklarından ayrılmaları için kullandığı ve dağıttığı bildiriler yeterli kanıttır. Burada, Türkiye Devleti'ne, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Türk halkına, AFAD ve TİKA'ya teşekkürlerimizi iletiriz. Türkiye önceki tüm dönemlerde bizim yanımızda yer almıştır. Diğer yardım gönderen ülkelere de teşekkürlerimizi iletiriz."
Lübnan'ın son dönemde oldukça sıkıntılı günler geçirdiğini vurgulayan Ulusoy, "İsrail'in saldırganlığı son olarak Lübnan'ı da Lübnan'daki kardeşlerimizi de son derece olumsuz etkiliyor. Bu çerçevede hem Lübnanlı kardeşlerimize yardımcı olmak, onların insani ihtiyaçlarını karşılamak hem de burada zor durumda olan vatandaşlarımızı Türkiye'mize göndermek için bugün iki amaçlı bir operasyon icra ediyoruz." dedi.
Ulusoy, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığının koordinasyonunda ilgili bakanlıkların ve kurumların katkılarıyla icra edilen bu operasyon çerçevesinde Lübnan hükümetine 300 ton insani yardım malzemesini hibe ettiklerini dile getirdi.
Bu insani yardım malzemesi içinde Lübnanlıların bugünlerde en çok ihtiyaç duyduğu çadır, yatak ve battaniye gibi barınma malzemeleriyle gıda kolisi ve hijyen kitlerinin yer aldığını paylaşan Ulusoy, şöyle konuştu:
"AFAD, Türk Kızılay ve bazı insani yardım derneklerimizin ortak çabalarıyla oluşturulan bu insani yardım paketi Türk Deniz Kuvvetlerine ait iki gemimizle Beyrut Limanı'mıza getirilmiş bulunuyor. Biz her zaman olduğu gibi Lübnan Devleti'nin ve halkının yanında olduğumuzu gösteriyoruz. Geçtiğimiz haftalarda da 30 ton tıbbi malzeme ve ilaç yardımını askeri bir kargo çağıyla Beyrut'a getirerek yine Lübnan makamlarına hibe etmiştik."
Gemilerdeki insani yardım malzemesinin boşaltılmasından sonra tahliye talebinde bulunan yaklaşık 2 bine yakın kişinin yine aynı gemiyle Mersin'e yolcu edileceğini bildiren Ulusoy, "Bugünkü operasyonumuzda hem Lübnan'da yaşayan vatandaşlarımıza sahip çıktığımızı hem de Lübnan halkını yalnız bırakmadığımızı en güçlü şekilde gösteriyoruz. Türkiye, Lübnan Devleti'nin ve halkının her zaman yanında olacaktır, yardımlarımız devam edecektir." ifadelerini kullandı.
Lübnanlı yetkililer
Lübnan Çevre Bakanı ve Hükümet Acil İşler Komitesi Başkanı Nasır Yasin de Lübnan'ın İsrail'in saldırıları sonucu ortaya çıkan devasa bir insani kriz yaşadığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"İsrail saldırılarıyla tüm Lübnan topraklarına yönelik sistematik ve yıkıcı savaş yürütülüyor. Türkiye'den yapılan insani yardımlara ilişkin, Türkiye Lübnan'ın dostu ve kardeşidir. Türkiye daima Lübnan'ın yanında yer almıştır. Önceki krizlerde, 2006'da, liman patlaması olayında ve şu anda Türkiye hep Lübnan’ın yanında durmuştu. Bu yardımlardan dolayı, Türkiye hükümetine, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, yine bu 300 tonluk yardımın ulaşmasında yardımcı olan Sayın Büyükelçi'ye ve tabii ki Türk halkına teşekkürlerimizi sunarız. Bu yardımların nasıl dağıtılacağı konusunda dün oluşturduğumuz bir komisyon bulunuyor. Valiler ve resmi kurumlar üzerinden Lübnan halkına bunların dağıtımı yapılacaktır."
Lübnan Yüksek Yardım Kuruluşu Başkanı Tümgeneral Muhammed Hayr, şahit olunan durumun İsrail'in açtığı savaşın sonuçları olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Lübnan halkı nasıl ki zamanında tüm medeniyetlerin yanında yer aldıysa, bugün de medeniyetlerin Lübnan halkının yanında yer aldığını görüyoruz. Maalesef, Lübnan halkına karşı açılan savaşta, dünyada kullanılmayan tüm suçlar kullanılmıştır. İsrail bu savaşta her türlü yöntemi kullanmıştır, psikolojik savaş, sinir savaşı gibi her türlü savaşı kullanmıştır. Bunun için yalnızca İsrail'in yerinden edilenlere yönelik topraklarından ayrılmaları için kullandığı ve dağıttığı bildiriler yeterli kanıttır. Burada, Türkiye Devleti'ne, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Türk halkına, AFAD ve TİKA'ya teşekkürlerimizi iletiriz. Türkiye önceki tüm dönemlerde bizim yanımızda yer almıştır. Diğer yardım gönderen ülkelere de teşekkürlerimizi iletiriz."