Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), acil oturumda toplanarak İsrail'in 26 Ekim'de İran'a düzenlediği saldırıları görüştü.
Acil oturum, İran'ın BM Daimi Temsilcisi Amir Said İravani'nin BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve BMGK üyelerine gönderdiği mektubun ardından Rusya, Cezayir ve Çin'in talebiyle yapıldı.
Burada üye ülkeleri bilgilendiren BM Orta Doğu, Asya ve Pasifikten Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Khaled Khiari, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in "her türlü gerginlik artışını kınadığını" anımsatarak, bu faaliyetlere son verilmesi gerektiğini belirtti.
Khiari, "İki taraf da birbirinin sınırını test etmeyi bırakmalı." diyerek, bunun bölgenin barış ve istikrarı için gerekli olduğunu söyledi.
Guterres'in Gazze'nin kuzeyindeki Filistinlilerin durumu hakkında da dün açıklama yaptığını ve korkunç düzeydeki ölüm ile yıkıma dikkati çektiğini hatırlatan Khiari, buradaki yaşam koşularının dayanılmaz olduğunun altını çizdi.
BMGK sorumluluklarını yerine getirmelidir
Cezayir'in BM Daimi Temsilcisi Amar Bendjama ise birçok BMGK üyesinin İsrail'in Gazze'deki saldırganlığının Orta Doğu'da yayılma riskine karşı uyardığını anımsatarak, "Bugün bu risk maalesef gerçeğe dönüşmüştür. Bugün sonuçları öngörülemez bir bölgesel çatışmayla karşı karşıyayız." dedi.
Buna rağmen bazı BMGK üyelerinin bu durumu uluslararası barışa karşı tehdit olarak görmediğini belirten Bendjama, "İsrail'in saldırıları inkar edilemez bir şekilde uluslararası barışın ihlalidir ve bu Konsey tekrar uluslararası barış ve güvenliği muhafaza etmek için harekete geçmelidir." ifadesini kullandı.
Bendajama, BMGK'nın sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğinin altını çizerek, Gazze ve Lübnan'da acilen ateşkes sağlaması, bağımsız Filistin devletinin kurulması ve İsrail'in Arap topraklarındaki işgalinin sonlandırılması için çaba sarf etmesi gerektiğini vurguladı.
İsrail, ABD desteğiyle saldırılarını sürdürüyor
Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia da İsrail'in saldıracağını gizlemediğini ve bu nedenle gerginlik artışının beklendiğini dile getirdi. ABD ile bazı diğer müttefiklerin İsrail'i vazgeçirmeye çalışmadığını kaydeden Nebenzia, "Aksine, doğrudan ya da dolaylı bir şekilde bu saldırıları düzenlemeye hakkı olduğunu söylediler." dedi.
Nebenzia, bu ülkelerin sorumsuzca davrandığını ve Orta Doğu'da yeni bir şiddet sarmalını tetiklediklerini kaydetti. ABD'nin İsrail'e aynı zamanda istihbarat desteği de sağladığını söyleyen Nebenzia, bunun uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve uçurumun eşiğinde olan bölgede daha fazla istikrarsızlığa neden olduğunu dile getirdi.
Nebenzia, İran ve İsrail arasında artan gerginlikten derin endişe duyduklarını belirterek, tarafların akıllıca hareket etmelerinin şart olduğunu söyledi. İsrail'in bölgede ateşi daha fazla körüklemesinin kabul edilemez olduğunu dile getiren Nebenzia, İsrail'in ABD'nin desteği sayesinde saldırılarını sürdürdüğüne işaret etti.
BMGK kararlarının uygulanması için her yola başvurmalı
Çin'in BM Daimi Temsilcisi Fu Cong da İran'ın egemenlik ve toprak bütünlüğünü ihlal eden İsrail saldırılarını kınadığını, İsrail'in davranışları nedeniyle artan gerginlikten derin endişe duyduklarını belirterek, tüm taraflara itidal çağrısında bulundu.
Fu, Orta Doğu'da durumun kötüleşmesinin en temel nedeninin Gazze'de ateşkes sağlanamaması olduğunu ifade ederek, BMGK'nın bu yöndeki kararlarının uygulanmamasının Konsey'in de otoritesini sarstığını dile getirdi.
"BMGK, BM Şartı uyarınca kararlarının uygulanması için her yola başvurmalı." diyen Fu, İsrail üzerinde etkisi olan "ülkeye" de nüfuzunu kullanma çağrısı yaptı.
ABD'den İsrail'e destek, İran'a tehdit
ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield ise uluslararası toplumda İran'ın saldırgan faaliyetleri ve "terörist gruplara" desteğinin kabul edilemez olduğu konusunda mutabakat bulunduğunu savundu. İsrail'in meşru müdafaa hakkı olduğuna dair de "uluslararası fikir birliği" bulunduğunu söyleyen Greenfield, İsrail'in de 26 Ekim'de "tam olarak bunu" yaptığını dile getirdi.
Greenfield, İsrail'in hedefli, orantılı ve askeri tesislere yönelik saldırısının hiçbir sivil ölüme sebep olmadığını savunarak, ABD'nin ise bu "askeri operasyona" katılmadığını bildirdi. ABD'nin İsrail'e mesajının açık olduğunu belirten Greenfield, "İsrail toprakları ve halkını İran ve terörist vekillerinden her zaman korumaya destek olacağız." ifadesini kullandı.
Linda Thomas-Greenfield Greenfield, ABD'nin İran'a da mesajının açık olduğunu kaydederek, "Eğer İran, İsrail ya da bölgedeki ABD personeline yönelik saldırgan bir faaliyette bulunursa çok ciddi sonuçları olur. Meşru müdafaa için harekete geçmekten kaçınmayız." şeklinde konuştu.
Diğer taraftan ABD'nin bölgede gerginliğin artmasını istemediğini ifade eden Greenfield, "Artık İsrail ve İran arasındaki doğrudan çatışmanın son bulması lazım." dedi.
Greenfield, İsrail'in "operasyonlarını" sonlandırdığını duyurduğunu kaydederek, İran üzerinde nüfuzu olan ülkelere de Tahran'ın ateşe körükle gitmemesini telkin etmelerini istedi. İran'ın bugün acil oturum toplantısını istemesinin "kurban rolünü" üstlenmeyi amaçladığını, aynı zamanda Rusya'nın İran silahlarına olan artan bağlılığını gölgelemeyi hedeflediğini dile getirdi.
ABD, İsrail'in saldırganlığına suç ortağı olmuştur ve sonuçlarına katlanacaktır
İran'ın BM Daimi Temsilcisi İravani de "sabıkalı İsrail rejiminin" İran'ın egemenlik ve toprak bütünlüğüne yönelik kasıtlı bir saldırıyla uluslararası hukuk ve BM Şartı'nı ihlal ettiğini kaydetti.
İsrail'in İran'a yönelik saldırganlığının "tek başına" ele alınamayacağını belirten İravani, "Bu saldırı daha geniş ve süregelen bir saldırganlık ile cezasız kalmanın bir parçası. İsrail bu şekilde tüm bölgeyi istikrarsızlaştırmıştır. Özellikle de Filistin ve Lübnan halkına karşı yürüttüğü etnik temizlik, savaş suçları ve saldırgınlıkla bunu yapmaktadır." dedi.
İravani, İsrail'in saldırganlığını en güçlü şekilde kınadıklarını, İsrail'in ABD'nin sarsılmaz ve koşulsuz desteği sayesinde uluslararası barış ve güvenliği baltaladığını ifade etti. BMGK'nın güçlü bir şekilde İsrail'i kınaması ve kararlı adım atması gerektiğini savunan İravani, bazı ülkelerin İsrail'i kınamaktan kaçındığını kaydetti.
İravani, "Bu çifte standartlar tüm uluslararası toplumun malumu. Barış ve istikrar için endişeleriniz boş laftan öteye gitmiyor." diye konuştu.
Bu ülkelerin bir yıldan uzun süredir İsrail'in Filistin'deki soykırımını ve şimdi Lübnan halkına saldırılarını siyasi, maddi ve lojistik olarak desteklediğini aktaran İravani, "ABD, İsrail'in saldırganlığına suç ortağı olmuştur ve sonuçlarına katlanacaktır." ifadesini kullandı.
İravani, ABD'nin aynı zamanda Gazze'deki soykırım ve Lübnan'daki savaş suçlarının da ortağı olduğunu, Gazze ve Lübnan'a atılan bombaların çoğunun ABD yapımı olduğunu söyledi. İran'ın BM Daimi Temsilcisi, "İran, istediği zaman bu saldırganlığa cevap verme hakkını muhafaza etmektedir." dedi.