Avrupa Birliği (AB), Bangladeş'te yaşanan son gelişmeleri yakından takip ettiğini bildirerek, sükunet ve itidal çağrısında bulundu.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in ofisinden, Bangladeş'te yaşanan son gelişmeler hakkında yazılı açıklama yapıldı.
AB'nin Bangladeş'te yaşanan son gelişmeleri yakından takip ettiği kaydedilen açıklamada, sükunet ve itidal çağrısında bulunuldu.
Açıklamada, "İnsan hakları ve demokratik ilkelere tam saygı çerçevesinde, demokratik yollarla seçilmiş bir hükümete doğru düzenli ve barışçıl bir geçişin sağlanması hayati önem taşımaktadır." ifadesi kullanıldı.
Son günlerde düzenlenen protestolardaki can kayıplarından üzüntü duyulduğu belirtilen açıklamada, "(Bangladeş Ordu Komutanı) General Waker-Uz-Zaman tarafından durumun barışçıl bir şekilde ele alınacağına ve tüm hukuk dışı cinayetlerin tarafsız bir şekilde soruşturulacağına dair verilen güvenceleri not ediyoruz." değerlendirmesinde bulunuldu.
Açıklamada, "insan hakları ihlallerinin soruşturulması ve keyfi gözaltına alınanların derhal serbest bırakılması" çağrısı yapıldı.
Ne olmuştu?
Bangladeş'te 1971'deki Bağımsızlık Savaşı'nda görev alan kişilerin çocuklarına kamuda kontenjan ayrılması kararının ardından temmuz ortasında öğrencilerin başını çektiği protestolar başlamıştı.
Yüksek Mahkemenin temmuz sonunda kontenjan kotası oranlarını düşürmesiyle protestolara son verildiği duyurulmuştu.
Gösterilerdeki şiddet olaylarından sorumlu tutulan Cemaat-i İslami Partisi ve öğrenci kanadının yasaklanmasının ardından protestocular, bu kez de gösterilerde yaşamını yitirenler için "adalet" çağrısıyla sokaklara dökülmüştü.
Bangladeş'teki gösteriler sırasında çıkan şiddet olaylarında 300 kişi yaşamını yitirmiş, 10 bin kişi gözaltına alınmıştı.
Şiddet olayları artarak devam ederken, Başbakan Şeyh Hasina resmi konutundan ayrılarak askeri helikopterle Hindistan'a gitmiş, bu sırada göstericiler, Başbakan'ın resmi konutunu basmıştı.
Siyasi parti temsilcileriyle görüşen Bangladeş Ordu Komutanı General Waker-Uz-Zaman, Hasina'nın istifa ettiğini ve geçiş hükümeti kurulacağını duyurmuştu.